Ömer BATAROĞLU        

 

Pilot, Dalgıç, Dağcı, Tabiat Aşığı, Fidancı, İnşaatçı, Bilgisayarcı ve internet ustası, Antikacı,

The İmam, Sürücü, Fizikçi, Coğrafyacı ve Tarihçi. ve YMM

 

2009 yılı keşifleri:  Posof- Şavşat geçişi,  Korsan koyu, Kaçkar Dağı tırmanışı.

2010 yılı keşifleri :  Ağrı Dağı tırmanışı – Süphan Dağı tırmanışı

2011 yılı keşifleri :  Köroğlu, Aladağlar, ve Kilimanjaro tırmanışı, Kosova Makedonya

2012 yılı boş geçti: Fidanlarım beni bırakmadı. Tanzanya

2013 yılı keşifleri:   California, Endülüs ve Kudüs

2014 yılı hedeflerim:  Bosna, Tac Mahal, Özbekistan

 

Bu bölüm benim özel sayfamdır.

Kültürüm,  siyasetim ve vazgeçemediğim hobilerimin bazılarını burada sergiliyorum.

 

Siyasetim öncelikle hayatımın ana unsurudur. Her şeyin belirleyicisidir. Bir imam hatipli olarak vatanımızda, demokratik ortamda, özgürce, yasaksız bir şekilde dini ve sosyal hayatımızı yaşamak en önemli önceliğimdir. Bize bu özgürlüğü çok görenler aslında bizi daha güçlü kıldıklarının farkına bile varamayacak kadar gaflettedirler. Başörtüsü yasağı genç kızlarımızı, orduevi kapıları analarımızı,  imam hatip düşmanlığı imam hatipliliği güçlendirdi kısaca bu yasaklar ve bilumum haksızlıklar vicdanı sızlayan muhafazakar kesimi birleştirdi ve kenetlendirdi. Bu birliktelik bize Türkiye’nin belki de dünyanın en büyük halk hareketini, kurtuluşu hatta hiç umutlu olmadığımız İKTİDARI kazandırdı. Mesela, 1970 lerde solun kalesi sayılan Trabzon, şimdi oldu muhafazakar.  Sağ olsun yasakçılar…

      1930 lardan bir Pazar günü plajlar halka açıldı, yani daha önce halk PLAJLARA giremiyordu..! Pazartesi günü dönemin Pravdası olan gazetede 8 sütuna manşet başlık şöyleydi: “PLAJLAR HALKA AÇILDI, VATANDAŞ DENİZE GİREMEDİ.”  Vatandaş dedikleri kimlerdi?

 

 

Kültürüm ruhumdur, damarımda kanımdır.  Kültürün önemini anlatmaya dilim yetmez. Hayata yeniden geleceğimi bilsem seçimimi kültür veya sanat adamı olmaktan yana yapardım. Ancak bunlar için biraz yetenek lazım o da bizde yok. Ancak izleyici olmak elimizde.. Kültürün ana unsurları din, dil ve sanattır ama ben buna tarihi eklerim. Osmanlı tarihine özel önem verir, üzerine titrer, altını çizerim. Keşke ezberleyebilsem derim. Yine de yönlendirilmiş hatta saptırılmış tarihin altında gizleneni arar bulur okurum - bilirim. Memleketimizin kurtarıcıları Sultan Mehmet Vahdettin, Gazi Mustafa Kemal ve Gazi Kazım Karabekir paşaları  saygıyla  anarım.  Fikrimi garipseyen olursa, Murat Bardakçıya kulak vermelidir. Murat Bardakçı, kendi programında, Mustafa Kemal Paşa’nın Samsuna gönderilmesi konusunda, biraz duraksadıktan sonra “O iş bir devlet işidir” demiştir. Daha ne desin..Bize yeter o kadarı.. Hani derler ya: “Başka sorum yok tanık yerine geçebilir.”  Tekrar programını kaydedecektim. O bölüm kesilmişti…

 .

 

Sporsuz bir hayat, boşa geçmiş demektir.

Sporun heyecanı aslında hayatımızı da uzatır. Biraz adrenalin kalbin bakım ilacı gibidir.

Hentbol gibi uyduruk bazı sporları saymazsak hemen hemen her tür sporla ilgilenir veya izlerim. Futbolu iyi oynarım. Çocukluğumda fenerli olsam da 1973 den beri Trabzonsporluyum. Bütün şampiyonlukları zevkle tattım. Ankara’da dört Cumhurbaşkanlığı kupasını canlı izledim. Hepsini de Trabzonspor kazanmıştı. Bu zevk bana yetti. Sabırla yeni şampiyonlukları bekliyorum. Futbol artık para işi olmuş, yüreğiyle oynayanların şansı yok artık. Superlig = Paralig    

     Oğlum Ertuğrul  (1989 d) paletli yüzmede milli sporcudur, Gençler Türkiye rekoru sahibidir.  2009 da büyüklerde Türkiye 3. sü.   O benim oğlumdurrr..

     Futboldan başka sporlarla da ilgilendim. Bazıları sıra dışı olsa da çok hoş, herkese tavsiye ederim. Linkleri sayfa başında..

 

 

 

 

 

Anasayfa